Tıp literatüründe ‘‘astenopi’’ olarak bilinen göz yorgunluğu, göz sinirlerinin ve göze bağlı küçük kasların fazla çalışmasından kaynaklanan gözlerin yorulması durumudur.
Göz yorgunluğu; uykusuzluk, beslenme eksikliği, çevre kirliliği ve kas gerginliği gibi birçok faktöre bağlı olarak gelişebilir. Uzun süreler boyunca okuma, dijital ekran kullanımı, ışık kaynaklarına maruz kalma, aralıksız araç kullanma gibi durumlar göz yorgunluğunun en yaygın sebeplerindendir.
Dijital Göz Yorgunluğu Nedir?
Teknoloji çağının hastalığı olarak da nitelendirilen dijital göz yorgunluğu, ekranlara uzun süre bakmaktan ve azalan göz kırpma sıklığından dolayı ortaya çıkan bir problemdir. Özellikle pandemi süreciyle birlikte çalışma şartlarının değişmesi ve evde daha fazla zaman geçirilmesi sonucunda ekran kullanımı da büyük ölçüde arttı. Bilgisayar, akıllı telefon, tablet gibi cihazlarla yapılan yoğun iş ve aktiviteler sonucu dijital göz yorgunluğu da sık sık görülen bir durum hâline geldi. Araştırmalar, dijital göz yorgunluğu hastalığının bilgisayar kullanıcılarının yaklaşık yüzde 90'ında ortaya çıktığını ve özellikle günde 7-8 saat gibi uzun süreler boyunca ekranlı cihazlarla çalışan veya vakit geçiren kişilerde daha sık görüldüğünü söylüyor. Bu durum, birçok kişide ekrana bakma süresi azaltıldığında hafiflerken özellikle altta yatan başka bir göz problemi olan kişilerde mevcut rahatsızlığın kötüye gitmesine sebep olarak göz sağlığını daha da bozabilmektedir.
Dijital Göz Yorgunluğunun Belirtileri Nelerdir?
Kişiden kişiye farklılık göstermekle birlikte en yaygın görülen göz yorgunluğu belirtileri şunlardır:
Gözlerde yanma hissi
Göz kızarıklığı
Göz kuruluğu
Alında ve göz çevresinde ağırlık hissi
Bulanık görme, çift görme
Göz kapaklarında ağırlık
Boyun ve baş bölgesinde ağrı
Işık hassasiyetinde artış
Odaklanmada güçlük çekme
Dijital Göz Yorgunluğu Tedavisi Nasıl Olur?
Teknolojinin gelişmesiyle birlikte sıkça rastladığımız göz yorgunluğu, kişilere oldukça rahatsızlık veren bir durumdur ancak bu problemi yaşam tarzında yapılacak değişikliklerle tedavi etmek ve önlemek mümkündür.
Gözleri dinlendirmek, uyku düzenine dikkat etmek, ekran ve gözler arasındaki mesafeyi doğru ayarlamak gibi bazı ufak değişiklikler dijital göz yorgunluğunu önemli derecede azaltabilir ve önleyebilir.
Dijital göz yorgunluğunun tedavisi için önerilen bazı yöntemler şunlardır:
20-20-20 kuralı: Gözleri düzenli olarak dinlendirmek göz yorgunluğunu önlemek için oldukça önemlidir. Dijital ekranlara uzun süreli maruz kalanlar 20 dakika ekrana baktıktan sonra 20 saniye boyunca 20 fit (6 metre) uzaklıktaki bir cisme bakarak gözlerini dinlendirebilir.
Göz kırpma sıklığına ve uzunluğuna dikkat etmek de oldukça önemlidir. Dijital ekranlara bakmak, farkında olmadan daha seyrek ve kısa göz kırpmaya sebep olabilir. Bu durumun farkında olmak ve normal sıklıkta, daha uzun süreli göz kırpmak gözlerin nemlenmesini sağlar ve kurumasını engeller.
Dijital ekranların ortak özelliği hepsinin mavi ışık yaymasıdır. Ekran filtresi kullanarak, mavi ışığın etkilerini azaltıp gözleri yormadan daha rahat bir şekilde çalışılabilir.
Araştırmalar, uyku öncesinde mavi ışığa maruz kalmanın vücutta uyku hormonunun daha az salgılanmasına sebep olduğunu gösteriyor. Bu nedenle uyumadan önceki süreçte dijital ekran kullanımından kaçınılmalıdır. Böylece kaliteli ve yeterli bir uyku ile göz yorgunluğunun önüne geçilebilir.
Bilgisayar, telefon, tablet gibi dijital ekranlara bakarken ekran parlaklığı gözü yormayacak şekilde ayarlanabilir. Ekran ve gözler arasındaki mesafenin ortalama 50 cm’den az olmaması odaklanmayı kolaylaştıracaktır.
Uzman bir göz doktoru tarafından önerilen damlalar ve jeller ile göz yüzeyinin nemli kalması sağlanabilir ve göz kuruluğunun önüne geçilebilir.